AK Parti Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, partisinin Çan Belediye Başkan adayı Ersin Çetin’e destek için gittiği ilçede seçmene seslendi. Gider, Çan Belediye Başkanı Harun Arslan’ın, belediyede görevli bir işçiyi, yanında çocuğu da bulunduğu sırada eli cebinde olduğu gerekçesiyle azarlamasına  “Benim sözüme ehemmiyet veren tüm avukat arkadaşlardan rica ediyorum. O eli cebinde diye evladının yanında azar işiten çocuk var ya onun vekaletini hepiniz ücretsiz alacaksınız ve bir liralık tazminat davası açacaksınız. Çünkü daha fazla etmez bunlar. Eli cebindeymiş, bu ne ya.” diyerek tepki gösterdi.

“ÇİÇEKTEN DOLAYI HESAP SORACAKSAN BEN SANA O HESABI SORDURMAM”

Arslan’ın, AK Parti Çan Belediye Başkan adayı Ersin Çetin’e çiçek verdiği gerekçesiyle ilçedeki bir kadın esnafa yönelik “Ben sana bunun hesabını sorarım” sözlerini de kınayan Gider, şunları dile getirdi:

“Hadi gel bana sor. Ali kıran baş kesen mi oldun başımıza? Sen kimsin? ‘Ben sana bunun hesabını sorarım’ diyormuş. 1946’da çıktık biz ortaya bugün çıkmadık. ‘Yeter söz milletin’ dedik, o zaman çıktık. O gün bugün de bu millete kalkan eli kırmak bizim görevimiz oldu. Ben Yemenli Yusuf’un torunuyum. Esnafa, o çiçekten dolayı hesap soracaksan ben sana o hesabı sordurmam, o kalkan eli de kırarım. Siz üç gün koltuk gördünüz diye tek parti dönemindeki zulümleriniz mi aklınıza geldi. Bu ne edepsizlik. Sen de orada maaşlısın, işçi de maaşlı. Aranızda bir fark yok. Parti içi bir çok entrika ile geldiğin için bu milletten oy almadığın için o garibanı ezebileceğini düşünüyorsun öyle mi? Ezdirtmiyorum. Haddini bil.”

AK Parti Milletvekili Gider, “1946 yılındaki zulümlerini bütün millete hatırlatacağız. Bu Çan sağcıdır, bu zulme izin vermez. Senin gibi ağa, bey çocuklarını toplasan bir avuçsunuz be. Hemen bir yere geldiniz iki entrikayla diye tekrar mı bize zulmettiğiniz günler aklınıza geldi. Geçti o günler, bugün bu ülkenin başında bir balıkçının oğlu var, Recep Tayyip Erdoğan var. Sizin ağa babalarınız Ergenekon’da, Balyoz’da yapamadı, 15 Temmuz’da meclisi bombaladı yapamadı, sen kimsin? Eli cebindeymiş, eli batsın.” diye konuştu.

“ELİNDE FIRSAT OLSA ÇAN MEYDANINA YAMALI PANTOLONLU ADAM SOKMAZSIN”

Çan Belediye Başkanı Arslan’ın, insanlarla uğraşmak yerine belediyenin biriken borç sorununu çözmesi gerektiğine dikkati çeken Gider, sözlerini şöyle sürdürdü: “Beş sene önce ortalığı yıktınız, ‘Çan Belediyesi’nin 117 milyon borcu var’ diye. Bunun içinde alt yapı, çok uzun vadeli 145 milyon Japon kredisi de vardı değil mi? Bugün borç ne kadar 190 milyon. Hani tasarruf ettin ya? Bu para nerede? Kedi buradaysa ciğer nerde? Ciğer burdaysa kedi nerede? Tasarruf ettiysen para nerede? Senin aklın bu paralara yetmez, senin aklın o gariban işçiye zulmetmeye yeter. Sen köylüleri görünce aslında çok sinir oluyorsun ben biliyorum. Senin elinde fırsat olsa Tandoğan gibi Çan meydanına yamalı pantolonlu adam sokmazsın. Gerçi biz yamalı pantolonlu adam bırakmadık ama bu garibanlar her sokağa girer, sen giremeyeceksin bundan sonra sana yasaklıyorum bu meydanı.”

“SEN ÖNCE ÖDEYEMEDİĞİN BORÇLARIN HESABINI VERECEKSİN”

Zulmün de zalimliğinde bir sırası olduğunu ifade eden Gider, “Nereden gördün sen bunları, hangi idareciden gördün? Çok net söyleyeyim, Ali Sarıbaş yıllarca belediye başkanlığı yaptı. Hiç duymadım birine elini cebine soktu diye… Üç gün entrika ile bir koltuk aldın, hayalin çocukluktan beri bu muydu? ‘Ben bir gün amir olursam, insanları fırçalayacağım’ diye mi büyüttüler seni? Yok öyle yağma. Geçeceksin bunları, sen önce ödeyemediğin borçların hesabını vereceksin. 8 milyon borcu ödeyememişsin, Çan belediyesine icra gelmiş utanmadın mı? İcradan sonra anlaşma yapmışsın ‘5’ini şimdi verelim, 3’ünü sonra veririz’ diye. 8 milyon ya, 8 milyon kişi için büyüktür, belediye için büyük değildir. Sen önce bunlara bak. Boşver o çocuk elini cebine mi sokmuş, arkasında mı bağlamış, önünde mi bağlamış. Millete ayar verme dönemi bitti gözüm. Ağalık, beylik bitti, bi bitirdik senin haberin yok mu?”

 “PARANLA ZULMEDEBİLECEĞİN YERLER VAR AMA ORASI TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEĞİL”

Çan Meydanı’nda hiç ağa torunu olmadığını, herkesin gariban çocukları olduğunu belirten Ayhan Gider şunları kaydetti: “Ama sana kötü bir haber vereyim, 1950’den beri biz iktidardayız. Zaman zaman darbe yaptınız, 2002’den beri darbe de yaptırtmıyoruz artık size onu da yasakladık. Hani öyle arada 6 aylık, bir senelik zulmediyordunuz ya o da yok artık. O işleri merak ediyorsan git Uzak Doğu’da falan belki vardır. Topla paranı, paranla zulmedebileceğin, insanın eline ayağına bulaşabileceğin, kimin kime çiçek verdiğine bulaşabileceğin yerler var. Ama orası Türkiye Cumhuriyeti değil. Çünkü bu Türkiye Cumhuriyeti’nin lideri Recep Tayyip Erdoğan bunları herkese yasakladı. Çanakkale’de onun adına ben konuşuyorum, ben de sana yasaklıyorum. Bütün bunları tamamen insan olarak söylüyorum, Ayhan Gider olarak söylüyorum. Siyaseten söylemiyorum. İnsan olarak hiç bir görevim olmasa bile bunları hiç kimseye yaptırmam.”

Arslan’dan belediyenin borçlarını açıklamasını isteyen Gider, “Bu borçları açıklayacaksın beyfendi, ödeyemediklerini de açıklayacaksın, hepsini açıklayacaksın. Ben senin belediye meclisine karışıyor muyum? Halanın kızını yazmışsın, öbürünün damadını yazmışsın. Sanki karı koca ihtiyar heyeti gibi belediye meclisi. Olabilir, millet oy veriyorsa seçilsinler. Sen şöyle düşünebilirsin ‘Oranın ağası benim, marabayı sokmam’. Kendi partinde ne yapıyorsan yap, Çan’a karıştırmam. O akraba seviciliği, o köyünden adam toplamayı, o kavgaya giderken mahalleden çocuk toplamayı bul. Çünkü senin için dövüşecekler olabilir. Ama biz birbirleri için dövüşenlerdeniz, ağalar, beyler için dövüşenlerden değiliz. Çan’dan uzak dur, nereye yakın olursan oraya yakın ol.” diyerek sözlerini tamamladı.