Çanakkale Kent Konseyi Çevre Meclisi, Dünya Çevre Günü nedeniyle yayınlanan basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı; “Hızlı artan dünya nüfusu, plansız sanayileşme ve sağlıksız kentleşme verimi arttırmak amacı ile kullanılan tarım ilaçları, yapay gübreler ve artan deterjan gibi kimyasal maddelerin kullanımı giderek çevre kirliliğine neden olarak sorunların ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Bunun doğal sonucu olarak kirlenen hava, su ve toprak canlıların yaşamını olumsuz yönde etkileyecek boyutlara ulaşmıştır. Bozulan bu doğal hayat çevre üzerinde yaşayan tüm canlıların yaşamlarını olumsuz yönde etkilemektedir. İnsanlar kendilerine daha rahat ve ferah yaşam koşulları sağlamak için çevreye zarar vermektedirler. İlimizde çevre sorunlarının başında kentsel çevre sorunu ile birlikte düzensiz ve plansız kentleşme bunun sonucunda da betonlaşmanın yarattığı kirlilikle karşı karşıyayız. İlimizde her yıl artarak devam eden trafikteki araç sayısı hava kirliliğini büyük boyutlara ulaştırmıştır.”
“Her ne kadar doğal gaz kullanımı yaygınlaşmasıyla beraber hava kirliliğinde azalmalar görünse de bölgede yapılması planlanan termik santraller şimdiden kent halkını endişeye sürüklemektedir. İlimiz tarım ürünleri çeşitliliğiyle ön planda olması nedeni ile tarım alanlarında kullandığı düzensiz ve fazla ilaç kullanımı sonucunda topraklarını hızla kirletmektedir.”
“Bunun en güzel örneklerini Bayramiç barajı havzasında ve Lâpseki bölgesinde toprak kirliliğini, yapılan tahlillerde görmekteyiz. Geri dönüşümün sağlıklı bir şekilde yaygınlaştırılamamış olması sebebi ile çevre kirliliği oluşturan plastik maddeler, cam ürünleri ve metalik maddeler gibi katı atıkların bertarafında halen sorunlar yaşamaktayız.”
“ATİKHİSAR BARAJI’NIN ÖZENLE KORUNMASI İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ”
Madencilik faaliyetleri nedeniyle Çanakkale’nin su kaynaklarının tehdit olduğu hatırlatılan açıklamada; “Çanakkale su kaynakları bakımından zengin olan bir il olmasına rağmen küresel ısınma, vahşi sulama, ormanda yapılan sondajlar sonucunda yer altı sularının kaybolması yine ilimizi gelecekte tehlikeye sokacak önemli bir risktir. 20 yıl önce kişi başına 4000 metre küp su düşerken bugün ülkemizde 1400 metre küp su düşmektedir. Türkiye su yoksunu ülkelerin başında yer almaya başlamıştır. Bu nedenle Çanakkale ve yöresinin tek su içme kaynağı olan Atikhisar barajımızın kirlenmemesi ve özenle korunması için 7 yıldır mücadele etmekteyiz.
Son günlerde gündemde bir de zeytin yasası var. Asırlık ağaçlar sorumsuzca göz göre göre katlediliyor. Bunun en yakın örneğini Soma’nın Yırca Köyünde gördük ve yaşadık. Zeytinlikleri koruma yasası taslağının kabul edilmesi durumunda zeytinlik alanlar daha da hızlanarak yok edilecektir. Biga yarım adası bir zeytin cennetidir. Yasa tasarısı 25 dekarın altındaki zeytinliklerin zeytinlik olmadığı tezini öne sürmektedir. İlimiz gittikçe sorunlar ile boğuşan bir kent haline dönmektedir. Termik santraller, metalik madencilik, çevrenin hızla yok edilmesi toprak, su ve hava kirliliği kent halkının boğuşacağı sorunlar olarak karşımızda durmaktadır.
İşte bu nedenle diyoruz ki gelin birlik olalım, sorunları birlikte çözelim, geleceğimize güvenle bakacak bir ortam oluşturup çocuklarımıza iyi bir çevre bırakalım. Bu nedenle yarın yapacağımız ‘’Zeytin İdamı Yasa Tasarısına Dur ‘’ demek için 17.30 da bütün Çanakkale halkını ve sivil toplum kuruluşlarını Cumhuriyet Meydanına davet ediyoruz” denildi.