“Anayasayı İhlal Suçundan Sorumlu Tutulmalılar”

15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili olarak Çanakkale’de ilk dava eski Rektör Sedat Laçiner ve ekibine Anayasayı İhlal Suçundan dava açıldı. İddianamede; ” 15.07.2016 tarihinde darbeye teşebbüs ederek ülkedeki mevcut hükümeti silah yoluyla değiştirip, Cumhurbaşkanına suikast girişiminde bulunan örgütün üniversite gibi önemli bir kurum içerisinde ki yapılanmasında yer alan şüphelilerin doğrudan cebre yönelik eylemleri belirlenemese bile Anayasayı İhlal Suçundan sorumlu tutulmaları gerektiği, ülkemizde pek çok kurumda köklenip güçlenen örgütün uzun zamandır özellikle eğitim faaliyetleriyle güç bulduğunun herkesçe bilindiği, üniversitelerin de bunun içerisinde yer aldığı, anlatıldığı üzere büyük bir devlet üniversitesinin bu şekilde ele geçirilip kadrolaşmasının aynı suç kapsamında değerlendirilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır” denildi. İddianamede şüpheli olan Sedat Laçiner, Aziz Kılınç, Cengiz Ataşoğlu, Halil Şimşek, Hüseyin Özdemir, İbrahim Türkyılmaz ve Mehmet Fatih Yavuz’un Anayasayı ihlal suçunda müebbet hapis ile cezalandırılmaları istendi. Müştekilerin ifadelerinde ise hakkında dava açılan ve 2011-2015 dönemleri arasında ÇOMÜ’de yönetim kademelerinde bulunan Sedat Laçiner, Aziz Kılınç, Cengiz Ataşoğlu, Halil Şimşek, Hüseyin Özdemir, İbrahim Türkyılmaz ve Mehmet Fatih Yavuz’un, kendilerine haksız soruşturmalar açtığı, mobing uygulandığı, sınavlarda cemaat üyesi öğretim elemanlarının kayrıldığı, cemaate üye olmayan ÇOMÜ mensuplarının itibarsızlaştırıldığı belirtildi. Bir diğer dikkat çekici konu ise demokratcanakkale.com isimli internet sitesinde şehrin ileri gelen siyasetçileri, gazetecileri, sivil toplum temsilcileri ve kent yöneticileri hakkında itibarsızlaştırma eylemlerinin sistematik bir şekilde yapıldığı tespit edildi. FETÖ yapılanmasının tek yayın organı olan demokratcanakale.com isimli internet sitesinin hiçbir yöneticisinin FETÖ davalarında yargılanmamış olarak dikkat çekti.

Vedat Laçiner - Aziz Kılınç - Halil Şimşek - Sedat Laçiner

Bylock Tespit Edildi

Anayasayı İhlal (Tüm Şüpheliler için ayrı ayrı) cezalandırılmaları FETO PDY şüphelisi olarak yargılanan akademisyenlere, Müşteki beyanları, tanık anlatımları, şüphelilerin çelişkili ifadeleri, Baylock sorgulama sonuçları, Bankasya hesap inceleme bilirkişi raporu, arama tutanakları, olayın oluş işleyiş şekli, idari soruşturma evrakları içeriği, Çanakkale K.O.M. Şube Müdürlüğünün yazı ve ekleri, emanet makbuzu, nüfus sabıka kayıtları delil olarak gösterildi. Öte yandan FETÖ/PDY terör örgütü mensuplarının haberleşmede kullandıkları bilinen Bylock isimli program ile ilgili olarak yapılan sorgulamada 26/01/2017 tarihi itibariyle şüphelilerden Halil Şimşek, Aziz Kılınç ve Hüseyin Özdemir'in kaydının olduğu tespit edildi.

ÇOMÜ’de FETO Kadrolaşmasını Yaptılar

FETÖ/PDY terör örgütü yapılanması içerisinde yer alıp üyesi bulundukları yaklaşık 40.000 civarında öğrencisi bulunan ve Ülkemizin önde gelen üniversiteleri arasında yerini alan Çanakkale 18 Mart Üniversitesinde örgütün yapılanmasında etkin rol oynadıkları, kadrolaştıkları, iştirak halinde ve örgüt yapısı içerisinde hareket ederek kendi cemaatlerinden gördükleri kişilerin diğer kurum veya üniversitelerden tayinen gelmelerini veya işe alınmalarını ve aynı zamanda görevde yükselmelerini sağlayıp cemaatin karşısında gördükleri veya görüşlerini beğenmedikleri diğer öğretim üyeleri ve personeli sindirme yoluna gittikleri, açılan disiplin soruşturmalarıyla bu kişileri yılgınlığa düşürüp, önlerinin kesildiği, kurumdan tayinen başka yere gitmelerinin sağlandığı, mobing uygulanıp yine bu kişilere yönelik küçük düşürme aşağılama eylemlerinde bulunulduğu, yurtdışı eğitim-izin-seminer ve benzeri konularda zorluklar çıkartıldığı, bu şekilde Fettullah cemaatinin üniversiteyi tamamen ele geçirmesinin amaçlandığı, şüphelilerden Halil, Hüseyin ve Aziz'de örgütün haberleşmede kullandığı Baylock isimli programın çıktığı, yine İbrahim'de bunun kalıntılarına rastlandığı, Baylock kayıtları ile ilgili incelemelerin henüz ülke çapında tamamlanmadığı ve listelerin güncellendiği, ifadelerden de tespit edildiği üzere özellikle şüpheliler Hüseyin ve Vedat'ın olacak darbe olayını biliyormuş gibi çevresindekilere konuştukları,  tespit edildi. Şüphelilerin üzerlerine atılı müspet suçlardan dolayı eylemlerine uyan, TCK'nun 309/1 ve 3713 sayılı TMK'nın 5. Maddesi ile TCK'nun 53, 58/9, 63 md. maddeleri gereğince ayrı ayrı cezalandırılmaları istendi.

İbrahim Türkyılmaz - Mehmet Fatih Yavuz - Cengiz Ataşoğlu - Hüseyin Özdemir

15 Temmuz’u Önceden Biliyorlar Mıydı?

Müşteki Reşit Levent Kışlal’ın ifadesinde Sedat Laçiner’in kardeşi ile arasında yaşanan bir konuşmanın 15 Temmuz darbe girişiminin daha önce şüpheliler tarafından bilindiği iddiasını gündeme getirdi. Kışlal ifadesinde “ Sedat Laçiner’in Kardeşi Vedat Laçiner’im” dediğini, kendisinin bu kez “Benim Sedat Laçiner ile ilgili beyanım yoktur, benimle ne görüşmek istiyorsun ”dediğini, Vedat Laçiner olarak kendini tanıtan kişinin “ben vicdanınıza hitap etmek istiyorum, sizin verdiğiniz ifadeler ile bu davanın iddianamesi oluşturulmuş, burada abime bir kumpas kurulmuş ve sizin vereceğiniz ifade çok önemli, bakınız, çok kısa zamanda, en geç 6 ay içerisinde Türkiye’de her şey değişmiş olacak, bu vereceğiniz ifadelerden dolayı çok pişman olabilirsiniz, bunu bilin ve ifadenizi buna göre verin” dediğini, bu söylem üzerine şahsa kendisini tehdit ettiğini söylediğini ancak Vedat Laçiner’in “Hayır tehdit etmiyorum, olacakları söylüyorum” dediğini ve kendisinin de vicdanının dinleyerek doğru olan her şeyi her yerde söyleyeceğini ve kimseden çekincesinin olmadığını söylemesi üzerine şahsın yanından ayrıldığını, 14 Temmuz 2016 günü, müşteki sıfatıyla Çanakkale 2. Ağır ceza mahkemesi heyeti önünde bu hadiseyi aynen anlattığını, hatta mahkeme heyetine “Bunu bana tehdit değil, devlete bir tehdit olarak algıladım, bunlar yakın zamanda bir şey yapacakları” dediğini, Hakimin ne yapacaklar sorusu üzerine “Ya Cumhurbaşkanımıza ya da Başbakanımıza suikast, ya da kaos yaratacak bir kalkışma yapacaklar, buna dikkat edilmesi gerekir” şeklinde beyanda bulunduğunu, nitekim bu beyanından bir gün sonra 15.07.2016 tarihinde darbeye teşebbüs ve Cumhurbaşkanına suikast girişiminde bulunulduğunu, Sedat Laçiner ve kardeşi Vedat Laçiner’in bu darbe olayından haberdar oldukları kanaatini taşıdığını, ülkesi adına büyük üzüntü içerisinde olduğunu ve FETÖ/PDY üyesi olmaktan yargılanan Sedat Laçiner’in bu konuyla ilgili soruşturulması gerektiğini düşünerek vatandaşlık görevi gereği beyanda bulunduğunu, darbe ile ilişkilerinin tespiti halinde başta Sedat Laçiner ve Vedat Laçiner olmak üzere sorumluğunu olan herkesten davacı ve şikayetçi olduğunu” beyan etti.