Çanakkale’nin tek ve alternatifsiz su kaynağı olan Atikhisar Su Toplama Havzası üzerindeki maden çalışması ve ağaç katliamını protesto etmek için 5 Ağustos’ta toplanan on binlerce yurttaş, ‘Havama, suyuma dokunma’ sloganı ile  ‘Büyük Su ve Vicdan Buluşması’ gerçekleşmişti. Yürüyüşte maden sahasına girilmiş ve sahada CHP Genel Başkan Yardımcıları tarafından açıklama yapılmıştı. Düzenlenen yürüyüşte, ‘tehditle işyerine zorla girmek, iş yeri dokunulmazlığının ihlali…’ gibi sebeplerle altıncı şirket Alamos Gold ve yerli ortağı Doğu Biga Madencilik A.Ş. tarafından aralarında Belediye Başkan Yardımcıları Rebiye Ünüvar ve İrfan Mutluay’ında bulunduğu birçok kişi hakkında suç duyurusunda bulunuldu.

Başkan Yardımcıları Ünüvar ve Mutluay ile Su ve Vicdan Nöbeti Koordinasyon Kurulu ile birlikte dün ifade vermek üzere Anafartalar Polis Karakolu’na gittiler. Sistem hatası nedeni ile ifade veremeyen Başkan Yardımcıları ifadelerini bugün savcılığa verecekler. Başkan Yardımcıları Ünüvar ve Mutluay konuyla ilgili açıklamada bulundular. Kendisinin de altıncı şirket Alamos Gold hakkında suç duyurusunda bulunacağını belirten Ünüvar;  “Şirket ruhsatı yenilenmedi ve şu anda alanda işgalci olarak bulunuyorlar. Türk topraklarını işgal ettikleri gerekçesi ile bende sonra hakkında su duyurunda bulunuyorum” dedi. Kendileri hakkında şirket mülküne izinsiz girilerek zarar verildiği gerekçesi ile suç duyurusunda bulunulduğunu ifade eden Ünüvar; “Oysa biz tam tersine ülkemiz topraklarına verilen zararı korumak adına oradaydık” dedi. Yapılan eylemle emperyal güçlertarafından bir asır sonra ikinci defa toprakların işgal edilmesine karşı çıktıklarını belirten Başkan Yardımcısı Mutluay ise; “Bu anlamda yaptığımız her şey hukukidir. Biz, demokratik ve Anayasal haklarımızı kullandık. Bu konuda tüm kamuoyu bilsin ki; ‘haklarımızı kullanmaya devam edeceğiz” dedi. Demokratik ve hukuki mücadelenin süreceğini belirten Mutluay; “Biz, yaşamın temel kaynağı olan içme suyu kaynağımızı ve havzamızı savunuyoruz. Bu anlamda verilen mücadele Çanakkale halkının sağlıklı bir su kaynağına ulaşmadaki mücadelesinin ta kendisidir” dedi. İfadeye çağrılanlardan Su ve Vicdan Buluşması Tertip Komitesi üyesi Pınar Bilir’de yaptığı açıklamada; “Bizim yaptığımız tamamen yaşam hakkımızı savunmak ve işgal edilmiş topraklarımızı geri alma mücadelesi. Mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.

“BENDE İŞGALCİ ŞİRKETE KARŞI SUÇ DUYURUSUNDA BULUNUYORUM”

'Yürüyüşte tehdit, iş yerine zorla girme, iş yeri dokunulmazlığının ihlali' gibi sebepler ile ifadeye çağırıldıklarını belirten Başkan Yardımcısı Ünüvar; “Şu anda bende Kanadalı Alamos Gold şirketi hakkında suç duyurusunda bulunuyorum. Şirket ruhsatı yenilenmedi ve şu anda alanda işgalci olarak bulunuyorlar. Türk topraklarını işgal ettikleri gerekçesi ile bende onlar hakkında suç duyurunda bulunuyorum. Bize atılan suç da biz Alamos Gold Şirketi’nin mülküne girilerek zarar vermişiz. Oysa biz tam tersine ülkemiz topraklarına verilen zararı korumak adına oradaydık. Bunu kamuoyunun bilgisine sunuyoruz. Burada sistem kilitli olduğu için ifade veremedik. İfademizi savcılığa vereceğiz. Daha sonra açıklamamızı hep birlikte yapacağız” dedi.

“İÇME SUYU KAYNAĞIMIZI VE HAVZAMIZI SAVUNUYORUZ”

Çanakkale emperyal güçlere karşı mücadele vermiş önemli bir şehir olduğunu belirten Belediye Başkan Yardımcısı Mutluay; “Burada ikinci defa bir asır sonra başka bir emperyal güç tarafından toprakların işgal edilmesine karşı çıktık. Bu anlamda yaptığımız her şey hukukidir. Biz, demokratik ve Anayasal haklarımızı kullandık. Bu konuda tüm kamuoyu bilsin ki; ‘haklarımızı kullanmaya devam edeceğiz’. Bu bana göre bir ironi. Bugün Dünya Madenciler Günü. Dünya Madenciler Gününde Türkiye topraklarını savunan, ormanlarını savunan, yaşam alanlarımızı savunan insanlar suçlama ile karşı karşıya. Tahrip edenler, kesenler, kazanlar… Bu ülkede yargılanmıyor ancak yaşamı savunanlar olarak yargılanmak isteniyoruz. Biz, sonuna kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Demokratik ve hukuki mücadelemiz sürecek. Biz, yaşamın temel kaynağı olan içme suyu kaynağımızı ve havzamızı savunuyoruz. Bu anlamda verilen mücadele Çanakkale halkının sağlıklı bir su kaynağına ulaşmadaki mücadelesinin ta kendisidir. Bunu da sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.

“DİRENİŞÇİ ARKADAŞLARIMIZLA MÜCADELEYİ SÜRDÜRECEĞİZ”

Eylem Tertip Komitesi Üyesi Bilir; “26 Temmuz’da yaptığımız Su ve Vicdan Nöbeti çağrımız zaten kitlesel bir çağrıydı. Su hakkımızın savunmaya yönelik bir çağrıydı. O zamandan bu yana tüm eylemlerimizi barış içinde yaptık. 5 Ağustos ile ilgili çağrıldığımızı söylüyorlar. O günde herhangi bir müdahale ile karşılaşmadık. Her şey yasal izinler çerçevesinde oldu. Biz, sahada sigara izmaritlerini dahi topladık. Bizim yaptığımız tamamen yaşam hakkımızı savunmak ve işgal edilmiş topraklarımızı geri alma mücadelesi. Buda sadece Kirazlı’da değil, Kazdağları’nın bütününde,  hatta Türkiye’nin her yerinde verilen bir mücadele. Bizde tüm direnişçi arkadaşlarımız ile birlikte bu dayanışmayı omuz omuza vereceğimiz mücadele ile sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.