Geçtiğimiz hafta neredeyse tüm CHP’li siyasiler adliye koridorlarında adalet mücadelesi verdi. İstanbul Anadolu Adliyesinde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu arasındaki siyasi polemik nedeniyle, YSK üyelerine hakaret iddiasıyla açılan ceza davasından dolayı yargılanması, İstanbul Çağlayan Adliyesinde CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun attığı bir tweet'ten dolayı yargılanması, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun Ankara Çubuk’ta katıldığı bir şehit cenazesinde gerçekleşen linç girişi davasında CHP'liler adalet aradılar. CHP adına bu davalarına en üst düzeyde takip eden bir isim vardı. Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, CHP ve CHP'lilerin siyasi savunmalarını yapan isimdi.

“İMAMOĞLU DEĞİL; TÜM İSTANBUL YARGILANIYOR”

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı dava için İstanbul Büyükşehir Belediyesini ziyaret eden ve Ekrem İmamoğlu’na destek veren Muharrem Erkek yaptığı açıklamada iki kez seçimi kazanan İmamoğlu’nun değil; İstanbul’un yargılandığını söyledi. Erkek yaptığı açıklamada; “Anadolu Adliyesi’nde ertelenen davada İstanbul’un iki kez seçilmiş Belediye Başkanı Sayın İmamoğlu yargılanmıyor aslında. İstanbul seçmeninin iradesi yargılanıyor. İstanbul yargılanıyor. Son dönemde özellikle bu kadar hukuksuzluk, bu kadar adaletsizlik niye büyüdü, niye arttı? Çünkü şunu paylaşmamız gerekiyor. Otoriter, popülist tek adam rejimleri çatışmadan beslenir. Kaostan beslenir. Kutuplaşmadan beslenir. Onun için bizler bu tuzaklara asla düşmeyeceğiz. 85 Milyon barış içerisinde, huzur içerisinde birlikte yaşayacağız. Biz birleştirici olacağız. Bir rejim halkın artık adalete inanmadığı bir noktaya gelmişse o rejim mahkûm olmuştur. Bu haksız, hukuksuz, temelsiz davalarla hiçbir sonuca varamayacaklarını artık görmeleri gerekiyor. Saray iktidarına iki önemli tavsiyemiz var. Birincisi yargının üzerinden ellerinizi çekin. İkincisi başta Sayın İmamoğlu olmak üzere belediye başkanlarımızla mücadeleyi bırakın, asli görevinize dönün. Enflasyonla, hayat pahalılığıyla, işsizlikle, yoksullukla mücadele edin. Adaleti çürüttüğünüz için halkın aşı, işi, ekmeği azalıyor. Çünkü halkın ekmeğidir adalet. Hiç kimsenin endişesi olmasın. Bizler çok kararlıyız ve söz verdik. Bu memleketteki tüm adaletsizlikleri adaletle ortadan kaldıracağız. Hep birlikte dedi.

“İLK SEÇİMDE TÜRKİYE’Yİ KAZANACAĞIZ”

Gerçekleşecek ilk seçimin ardından iktidar olacaklarını ve ülkedeki adaletsizlikleri gidermek için çalışacaklarının sözünü veren Muharrem Erkek; “Hakkı, hukuku ve adaleti mutlaka bu topraklarda tesis edeceğiz. Bu davada, bugün görülen davada aslında İstanbul’un iki kez seçilmiş Belediye Başkanı Sayın İmamoğlu yargılanmıyor. İstanbul, İstanbul’un iradesi yargılanıyor bugün bu davada. Demokrasi yargılanıyor. Bizim saray iktidarına tavsiyemiz; artık bu haksız, hukuksuz, temelsiz davalardan bir şey elde edemeyeceğinizi görün. Üyemizden Genel Başkanımıza kadar bu demokrasi mücadelesinde adalet mücadelesinde hiçbirimize bir milim dahi geri adım attıramazsınız. Adaleti çürüttükleri için aş, iş, ekmek azalıyor. İktidarın, hükümetin yapması gereken Cumhuriyet Halk Partisinin belediye başkanlarıyla, il başkanlarıyla mücadele etmek değil, enflasyonla, hayat pahalılığıyla, işsizlikle, yoksullukla mücadele etmektir. Hiç kimsenin endişesi olmasın. Hiç kimse umutsuz olmasın. İstanbul’u kazandık. İlk seçimde Türkiye’yi de kazanacağız. Saray İktidarı kaybedecek, 85 Milyon kazanacak 85 Milyon. Ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı ilk seçimde Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı olacak. Ve biz bu memlekette, bu topraklarda, tüm adaletsizlikleri adaletle ortadan kaldıracağız” dedi.

“MAALESEF YARGI; YÜRÜTMENİN, SARAYIN TAHAKKÜMÜ ALTINDA”

Canan Kaftancıoğlu’nun yargılandığı davayı da yakından takip eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek bizzat İstanbul Çağlayan Adliyesi’ndeydi. Burada partililere ve basın mensuplarına açıklamada bulunan Erkek; “Kaftancıoğlu’nun yargılandığı davada da bir hâkim vardı. Ama maalesef ceza istemek zorunda kalan bir iddia makamı, savcı da vardı. Neden? Çünkü maalesef yargı; yürütmenin, saray iktidarının tahakkümü altında. Sorunumuz, partili Cumhurbaşkanlığı sistemi, sorunumuz parti genel başkanlığı yoluyla yönetim tarzı, sorunumuz kuvvetler ayrılığının olmayışı. Çünkü kuvvetler ayrılığının olmadığı bir sistemde hukuk devleti olamaz. Bağımsız ve tarafsız yargı olamaz. Dün de yüksek sesle ifade ettik, yargının üzerinden ellerinizi çekin. İstanbul İl Başkanımız Sayın Canan Kaftancıoğlu'nun hakkında açılan soruşturmaları, davaları biz bile takip etmekte zorlanıyoruz. Asli görevinize dönün. Saray iktidarına, hükümete sesleniyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi'nin il başkanlarıyla, belediye başkanlarıyla mücadele etmek sizin göreviniz değil. Sizin göreviniz adaleti tesis etmek, sizin göreviniz hayat pahalılığıyla, işsizlikle, zamlarla, yoksullukla mücadele etmek. Toplum, derin bir yoksullukla karşı karşıya ve 40 milyonun üzerinde insan; asgari ücretlisi, emeklisi, işsizi, genci yoksullukla, açlıkla mücadele ediyor. Asli görevinizi size bir kez daha hatırlatıyoruz” dedi.

“SORUNUMUZ, BAĞIMSIZ VE TARAFISZ YARGININ OLMAYIŞI”

Hakim ve Savcıların etki altında olduğunu ifade eden Erkek, Kaftacıoğlu’nun attığı bir twwet nedeniyle cezalandırılmasına tepki gösterdi. Erkek; “Bu davada da beraat kararı çıktı ama devam edecek. Çünkü savcı bunu istinafa götürmek zorunda savcının mütalaasına aykırı çıktığı için karar. Sorunumuz, bağımsız ve tarafsız yargının olmayışı. Çünkü hak ve özgürlüklerin, demokrasinin güvencesi de bağımsız ve tarafsız yargıdır. Bugün sarayın duvarları arasında korku çok büyük. Düşünce özgürlüğünden korkuyorlar. İfade özgürlüğü kapsamındaki tweetleri bile suç kabul ediyorlar. Basın özgürlüğünden korkuyorlar. Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkından, demokratik hak ve özgürlüklerden korkuyorlar. Ama biz bir söz verdik; hep birlikte; demokrasiye, hukukun üstünlüğüne inanan milyonlarla birlikte, göreceksiniz, ilk seçimde demiyoruz seçim kararı alındığı gün dahi Türkiye rahat bir nefes alacak ve demokratik hukuk devletini hep birlikte tesis edeceğiz. Ve bu topraklardaki tüm adaletsizlikleri adaletle ortadan kaldıracağız” dedi.

“SALDIRGANI TEBRİK ETSELERDİ DAHA İYİYDİ..”

Bir şehit cenazesine katılmak için Ankara Çubuk’a giden ve linç tehlikesi atlatırken bir şahsın yumruklu saldırısına maruz kalan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun attığı davayı yakından takip eden Muharrem Erkek Ankara Adliyesindeydi. Duruşma sonrasında açıklamalarda bulunan Erkek; “Çubuk ilçemizde Genel Başkanımıza, Milletvekillerimize yönelik bir linç girişimi gerçekleşti. Bu linç girişiminin arkasında kimlerin olduğunu, kimlerin bunu planladığını ve kimlerin organize ettiğini çok iyi biliyoruz. Bu linç girişimi planlı bir şekilde öldürmeye teşebbüstür. Çubuk İkinci Asliye Ceza Mahkemesinde sonuçlanan bu dava aslında Ankara Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeliydi. Ama maalesef siyasallaşan yargı her geçen gün adaleti daha da çürütüyor. Her zaman söylediğimiz gibi, tek adam sisteminde, bu ucube sistemde maalesef yargı yürütmenin tahakkümü altına girmiştir. Onun için adalet tecelli etmiyor. Bugün dava sonuçlandı, çok trajikomik bir süreç. Yargılananlar yaralamadan, mala zarar vermeden, hakaretten, tehditten, hürriyeti tahdit dediğimiz özgürlüğü engellemekten bazı suçlar, bazı cezalar aldılar ve ne ilginçtir ki cezaların çok büyük bir çoğunluğu yasal imkan olan cezaların tamamı ertelendi. Yani hükmün açıklanmasının geri bırakılması uygulandı. Yani istinafa gitmek artık mümkün değil bu suçlarla ilgili. Onun için burada zaten adalet tecelli etmedi “ben pişman değilim” diyen sanığın cezasını bile ertelediler. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na yumruk sallayan Osman Sarıgül’ü tebrik etselerdi daha iyiydi” ifadelerini kullandı.

“AZMETTİRİCİLER, ORGANİZE EDENLER BİR GÜN MUTLAKA HESAP VERECEK”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan linç girişiminin planlı ve organize olduğunu söyleyen Erkek; “Yalnız şunu özellikle vurgulamak istiyoruz; hukuk her şeyi sonuna kadar takip eder değerli basın mensupları. Bu dosyalar bir gün gelir yeniden açılır, gerçeğin üzerini hiçbir güç örtemez. Burada yargılanan ve ceza alan sanıklardan öte bu işi planlayanların, azmettirenlerin, organize edenlerin bir gün mutlaka yargı önünde hesap vereceğini de unutmayacağız. Bunun mutlaka takipçisi olacağız. Genel Başkanımız zaten suça sürüklenen çocuklar hakkında, suç tarihinde on sekiz yaşını bitirmemiş olan tüm sanıklar hakkında şikayetinden vazgeçti. Bugün sanıklardan biri de ilginç bir şey söyledi: “Bir yıl sonra bizim köyümüze geldiğinde hiçbir şey olmadı, bu olayın arkasındakiler çıkartılsın.” dedi. Ama maalesef yargı tarafsız ve bağımsız olmadığı için gerçeğin üzerine gidilemiyor” dedi.