thejrc.org
Bugun...
Bizi izleyin:



"Yanlışta Israr Edenlerle Çalışmamak İçin İstifa Ettim"

Tarih: 20-01-2015 09:39:48 Güncelleme: 20-01-2015 10:11:48 + -


Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi eski Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Yücel Acer, Şubat ayında gerçekleşecek rektörlük seçimleri için “Yeni Bir Üniversite; Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi” sloganıyla adaylığını açıkladı. Rektör Adayı Acer’in açıklamasından daha çok sorular bölümünde verdiği cevaplar dikkat çekti.



“Bina dikmek akademik başarıymış gibi sunuldu”, “motivasyon yok, reklama dayalı faaliyetler var”,  “dış görünüşü süslenmiş binalar değil; bilim”,  “kütüphane sadece kitap sayısı değildir”, “siyasi polemiklerden uzak durulmalı” gibi konu başlıklarıyla aday olma gerekçesini anlatan Prof. Dr. Yücel Acer “ büyük hedefler için birlik hareket etmeliyiz” mesajını verdi. Prof. Dr. Yücel Acer’in ÇOMÜ Rektör Adaylığı açıklamasından sonra basın mensuplarının soruları ve verilen cevaplar konu bütünlüğü içinde daha çok ilgi gördü. İşte o sorular ve cevaplar…

 

“Yanlışta ısrar edenlerle çalışmamak için istifa mekanizmasını işletmiş birisiyim”

 

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi adına devlet bursu ile 6 yıl İngiltere'de yüksek lisans ve doktora eğitimi almış, bu desteğin karşılığını ödemek üzere 2000 yılında üniversite'ye dönmüş, fiilen 14 yıl toplamda 20 yıl Üniversite'mizde çalışmış, bunun 12 yılında Üniversite'nin çeşitli kademelerinde maddi karşılık gözetmeden idari görevler yapmış, idari görevleri bir yetki olmaktan ziyade bir sorumluluk olarak görmüş, Üniversitenin gelişim sürecindeki bütün önemli aşamalarda bizatihi bulunmuş, haksızlık yapanların ve haksız yönetimlerin yüzüne doğruları yüksek sesle söylemiş, yanlışta ısrar edenlerle çalışmamak için gerektiğinde istifa mekanizmasını işletmiş, yapılmış haksızlıkları haksızlık yapmadan gidermeye kararlı birisi olarak, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nin içine düşürüldüğü bu durumdan kurtarılmasında ve yeni bir Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi kurulmasında görev almak için Rektör Adayı olmaya karar verdim.

 

Özellikle 17 Aralık sonrasında Üniversitede de Türkiye’de de bir kavram çıktı ortaya; Paralel Yapı. Paralel yapının Türkiye’de egemen olduğu üniversiteler arasında ÇOMÜ’de gösterildi. Siz göreve geldiğinizde hükümetin bu paralel yapı ile mücadele için söylediklerini nasıl hayata geçirmeyi düşünüyorsunuz?

 

“Adına ister paralel yapı deyin ister başka bir şeyle mücadele deyin Türkiye’de birçok kurumda yapılması gereken bir şey vardır. O da belli bir grubun devletin kurumlarını ele geçirerek kendi istedikleri doğrultuda yönetmek veya yönlendirmek gibi bir süreç başlattıkları doğrudur. Bu sürecin Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde başladığını gördüğüm gün 2011 yılıdır. Dolayısıyla bizim iki asli görevimizden birisi bu üniversitede belli bir grubun üniversiteyi yöneten bir grup olmaktan çıkarılıp üniversitenin kamu kurumu gibi bir üniversite gibi yönetilmesini sağlamaktır. Bunun için yapacağımız her şey yasal çerçeve içerisinde yapılması gereken ne varsa o dur. Eğer ortada yasal olmayan, yönetmeliklere aykırı, hukuka aykırı bir şey varsa ki ben şunun sözünü açıkça verebilirim; geriye dönüp bakacağız. Ortada yasadışı, yasal olmayan, mahkeme kararlarına aykırı şeyler varsa; bu yasalar çerçeveler içerisinde düzeltilecektir. Bu kapsamda elimizden ne gelirse yapacağız. Bunu söyleyebilirim”

 

Ayrılmanızın sebebi de bu yapı mıdır?

 

“ Türkiye’de o zamanlar. Eğer ben bunu anlatmaya kalkmış olsaydım bana şu gözle bakılacaktı; ‘aralarında anlaşamadılar. Arkadaş söylediğini çok yapamadı galiba, buna yol gösterdiler. Ondan sonra çıktı gazetelerde televizyonlarda bir şeyler anlatmaya çalışıyor. Kendi memnuniyetsizliğini üniversitenin memnuniyetsizliği gibi göstermeye çalışıyor denilecekti’ bana. Ama yakın arkadaş çevremdekiler gayet iyi bilirler ayrılış nedenimi, söylediğiniz şeylerle çok yakından ilişkisi olduğunu bilmenizi isterim.

 

ÇOMÜ Tıp Fakültesi Hastanesine gelirsek; sizce hastane Kepez’de mi kalmalıydı?

 

Kepez’deki binanın yetersiz olduğunu kabul ediyorum. Ancak Üniversite Hastanelerinin kampus içerisinde olmasından dolayı yaşanan sıkıntıları biliyorum. Bu sorunları kampüsü içerisinde hastane olan üniversiteler çok yaşıyorlar. Üstelik bizim yeni binanın bulunduğu bölge ile ilgili bir sıkıntı var”

 

Üniversite’den giden çok sayıda değerli bilim adamları oldu. Seçilirseniz bu giden bilim adamlarının geri dönmesi için bir şey yapacak mısınız? Geri gelmeleri yönünde çağrıda bulunacak mısınız?

 

“Giden öğretim elemanlarından tanıdıklarım, tanımadıklarım var. Çok değerli akademisyen arkadaşlarım ayrılmak zorunda kaldı. Onların gelmesinden kesinlikle büyük memnuniyet duyarız. Burayı bilen, burayı seven ve hala benim gibi gönlünden atamayan “14 yıl bir fiil emek verip de sonra “Nereye giderseniz gidin denilince gözünüzün bir tanesinin burada kalan” arkadaşlarımıza kapımız sonuna kadar açık olacaktır. Yeter ki gerçekten gelmeyi düşünsünler. Tabi ki kadrolar konusunda benim şunu söylemem gerekiyor; hem giden arkadaşların geri dönmesi, hem de yeni arkadaşların kadroya katılması konusunda ilgili kanunun yetki ve sorumluluklarının, ilgili kurulların yetkilerinin işletilmesi konusunda ben sonuna kadar kararlıyım”

 

Rektör seçildiğiniz takdirde Rektörlük Genel Sekreterinizin İsmail Yaşar Oğuz olacağı söyleniyor. Bu doğru mu?

 

“Ben şu an için hiçbir kimseye idari bir pozisyon için şimdiden söz vermiş değilim ve rektör atanana kadar ben olur veya olmam; o dakikaya kadar bu konuyu hiç kimseyle konuşmadım, konuşmayacağımda.”

 

Birçok saygın üniversitede bulunduğunuzu ve buralarda idarecilik görevlerinde bulunduğunuzu söylediniz.  Rektör Sedat Laçiner’in ise seçilmeden önce idarecilik anlamında ne bir bölüm başkanlığı, ne bir dekanlık görevi yapmadığı biliniyor. Bu süreçte Rektör Sedat Laçiner’in gibi idarecilik gibi deneyimi olmayan bir adayın seçilmesinde sizinde bir katkınız olduğunu düşünülüyor. O dönemde böyle bir deneyimi olmayan bir adayı neden desteklediğinizi açıklayabilir misiniz?

 

“Şimdi bizim niyetimiz gerçekten halisti. Burada söylediğim her şeyin aynısını dört yıl önce de söylüyordum. Yine akademisyenlerin bulunduğu böyle bir toplantıda bir önceki rektör ile ilgili “Yapılan tek şey üniversiteyi fiziksel olarak geliştirmeye, genişletmeye çalışmak. Ne mevcut yönetimin ne de herhangi bir kimsenin kalite umurunda değil” şeklinde eleştiride bulunmuştum. O dönem inandım ki; Sedat Laçiner’i ben tanıyabildiğim kadarıyla, akademik işlerle uğraşmayı seven, üniversiteyi geliştirebileceğine inandığım bir kişi olarak gördüm, ona inandım. Şunu da açıkça söyleyeyim; Sedat Laçiner’in aday olması konusunda benim bir dâhilim yoktur”

 

Üniversite yönetimin ve yönetimdeki hocaların siyasetten uzak kalması gerektiğini söylüyorsunuz. Fakat mevcut yönetimde olanlar ve bazı hocalar internet sitelerinde veya gazetelerde köşe yazarak; kent hakkında, idareciler hakkında yazılar yazıyorlar. Siz yönetime geldiğiniz de bu tür yazılar devam edecek mi? Bunu nasıl karşılıyorsunuz?

 

“Bence üniversite öğretim üyelerinin herhangi bir yerde yazmasında bir sakınca yok ama üniversitede idareci olmayı seçmişseniz; bu durum sizin hayatınızda bir kısıtlama yaratır, yaratmak zorundadır. “Ben hem fakültede dekan olayım hem de polemik yazılar yazayım” şeklinde bir lüksüne sahip olamazsınız benim anlayışıma göre. Bu olduğu zaman, bu durumun üniversiteye olumsuz yansımaları olur. Bu konuda demin söylemiştim; Üniversite-Çanakkale işbirliği büyük zarar görmüş son dört yıl içerisinde. Bunu yapmaya devam ederseniz içinde bulunduğunuz Çanakkale ile ilişkilerinizi yoluna koyamazsınız. Akademisyen olarak her akademisyenimizin kendi alanlarında yazmalarını tabi ki isterim. Ama yöneticilerin yazdıklarına ve söylediklerine bu bağlamda dikkat etmeleri gerekiyor. Bunun bir faturası olur bunu da üniversite ödemek zorunda kalır”

 

Kentin sosyal-siyasi ve ekonomik hayatına yönelik sahte isimler kullanılarak, özellikle kadın isimleri kullanan bazı kişiler var. Sözlerinizden anladığımız kadarıyla bunlara bir son verilecek doğru mu?

 

“Bu noktada şunu açıklamak istiyorum; bana şu anda gerçek isimlerle olmayan, sahte mailler ile gönderilen yazılar oldu. Benim onlara söylediğim şey ise; gerçek isminizi ve kimliğinizi belirtmediğiniz sürece size cevap vermeyeceğim. Çünkü bu üniversitede seviye gerçekten son derece düşmüş durumda. Bir insan takma bir isim kullanarak bir şeyler yazıyorsa; çok sayıda yalanı bir araya getirme rahatlığına kavuşuyor demektir. Eğer ileride imkânımız olursa ben bunları savcılığa taşıyacağım. Savcılık nereden yazıldığını, kimler tarafından yazıldığını bulabilecek teknik imkânlara sahiptir”

 

Siz de kendi medyanızı oluşturacak mısınız? Resmi ya da gayri resmi?

 

Ben ortada yeterince medya olduğuna inanıyorum. Ayrıca bir medya oluşturmaya gerek yok bence. Ben sadece kişisel web sayfası oluşturdum; www.yucelacer.org Oradan mesajlarımı paylaşmayı düşünüyorum. Öneriler kısmı var; o kısımdan gelen önerileri değerlendireceğiz. twitter kullanmayı sevmiyorum.

 

 




Bu haber 4506 defa okunmuştur.

Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

DİĞER AYNALI PAZAR Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
FOTO GALERİ
  • Bebişler
    Bebişler
  • Yurdum İnsanı
    Yurdum İnsanı
  • FANTASTİK
    FANTASTİK
  • ATATÜRK
    ATATÜRK
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
  • Doğtaş Mobilya'dan 18 Mart'a Özel Video
    resim yok
  • 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi 108'nci Yıldönümü
    18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi 108'nci Yıldönümü
  • Çanakkale 2015 Tanıtım Filmi
    Çanakkale 2015 Tanıtım Filmi
  • Barışın ve Özgürlüklerin Kenti "Çanakkale"
    Barışın ve Özgürlüklerin Kenti
  • TSK'dan Muhteşem Çanakkale Türküsü
    TSK'dan Muhteşem Çanakkale Türküsü
  • Çanakkale Gangnam Style
    Çanakkale Gangnam Style
VİDEO GALERİ
YUKARI