Doğanlar Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan, yıllar içerisinde edindiği iş dünyasına ait tecrübelerini gençlere aktarmasıyla da tanınan bir iş insanı. Uzun yıllarda birbir güçlüklere göğüs gererek edindiği tecrübelerle bugün Türkiye’nin önde gelen iş insanlarından biri haline gelen Davut Doğan, tecrübelerini kitap yazarak gençlere aktarmanın yanı sıra yaptığı hayır işleri de yakından tanınıyor. Türkiye’de yayınlanan birçok araştırma ve ekonomi dergilerinin anketlerinde de Evrensel 50 İş İnsanı ve Türkiye’nin Gönlü Zengin 50 İş İnsanı gibi birçok araştırmada da adı geçen Davut Doğan, bugünlerde farklı bir gurur yaşıyor.

Başarılı iş insanı Davut Doğan’ın oğlu Ozan Doğan da babasının izinden giderek; aile şirketlerinde Üçüncü Kuşakların karşılaştığı zorlukları, elde ettikleri tecrübeleri ve üçüncü kuşakların başarılı olabilmesi için izlemeleri gerektiği yollar Doğanlar Holding Yönetim Kurulu üyesi olarak Ortak Akıl İş Platformu’nda katılımcılarla paylaştı.

Başkanlığını Ortak Akıl Danışmanlık’ın Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Yılmaz Sönmez’in yaptığı Ortak Akıl İş Platformu, “Aile Şirketlerinde Sürdürülebilir Başarı Hikâyeleri” başlıklı 15. zirvesinde 200’ü aşkın aile şirketi temsilcisini bir araya getirdi. Etkinlikte farklı kuşaklardan aile şirketleri liderleri, şirketlerinin sürdürülebilir başarı sırlarını katılımcılarla paylaştı.

Türkiye’de özellikle de birinci kuşak mensubu aile şirketi lideri olmanın zorluklarına dikkat çektiği açılış ve vizyon konuşmasında Dr. Yılmaz Sönmez, aile şirketlerinde kurumsallaşma ve aile anayasası kadar önemli olan bir diğer faktörün, liderlerin gündelik sorunlardan sıyrılarak kendi ruh dünyasının içine dönmesi ve “iç dünyasından iş dünyasına giden” ilhamı köklerinde araması olduğunu belirtti. Aile Şirketleri Danışmanı Dr. Yılmaz Sönmez, geride bıraktığı 25 yılda liderlerin kurumsallaşma ve yetki devri konusunda takıldığı bariyerleri, tanıklıklar ekseninde ve duygusal bir atmosferde aktardı.

“BAŞLANGIÇ İÇİN BİRLİKTE OLMAK, BAŞARI İÇİN BİRLİKTE KALMAK”

Programın konuşmacıları arasında mobilyadan enerji ve inşaata geniş sektörel yelpazesiyle Türkiye’nin dev aile şirketlerinden olan Doğanlar Holding’in Aile Kurulu üyesi Ozan Doğan da vardı. Ozan Doğan yaptığı konuşmasında ise kurumsallaşma için aile anayasasının önemine dikkat çekerek, holding bünyesinde göreve başlarken, pozisyondan ücrete tüm çerçevenin aile anayasasında yer aldığını ve bu açıdan hiç zorlanmadığını vurguladı.

“İKİNCİ VE ÜÇÜNCÜ KUŞAKLAR BİRLİKTE ÇALIŞIYORUZ”

Doğanlar Yatırım Holding üyesi Ozan Doğan panelde yaptığı konuşmada; “Şuan holding bünyesinde 6 tane ikinci kuşak, 8 tanede üçüncü kuşak üyemiz hep birlikte çalışıyoruz. Aktif olarak 3 ana sektörde faaliyet gösteriyoruz. Bunlar; mobilya, enerji ve inşaat sektörleridir. Mobilya sektörü ailenin iş dünyasına girdiği sektör olduğu için orada kısa bir detaya girmek istiyorum. Mobilyacılık 1972 yılında rahmetli dedem Hacı Ali Doğan’ın mobilya ürünleri alıp satmasıyla başlayan bir süreç. Babam Davut Doğan’ın Devlet Demiryollarından istifa ederek Çanakkale’ye geri dönmesi, diğer kardeşlerin de yaşlarının gelmesiyle işe girmeleri ile birlikte 1987 yılında Doğanlar Ticaret A.Ş şirketi ve DOĞTAŞ markası ile yolculuğuna devam ediyor. Sonraki süreçte ise; üretime geçiş, bayi açma ve 1994 yılında ilk ihracat ile yurtdışına açılmış bir şirketiz. Bugün de Türkiye’nin mobilya sektörünün en büyük üreticilerinden bir tanesiyiz” bilgisini verdi.

“ÜÇÜNCÜ KUŞAK OLARAK BİZLERİNDE KENDİ BAŞARI HİKÂYELERİMİZİ YAZMAMIZ GEREKİYOR”

Kuşak olarak ilk kuşaktan mentörlük beklediklerinin altını çizen Doğan, holding bünyesinde çetin tartışmaların yaşandığı bir “beyin fırtınası ve uzlaşma” odaları olduğunu ve şirketi ilgilendiren tüm kararların burada alındığına dikkat çekerek, “İnancım şu; babalarımız bizden önce çok güzel işler yapmışlar, bizlere çok iyi örnek oldular ama Aile Şirketlerinin geleceği ve sürdürülebilir olması için artık üçüncü kuşak olarak bizlerin de kendi başarı hikayelerimizi yazmamız gerektiğini düşünüyorum. Bu geçiş sürecinde de bizim çok özel bir yol haritamız var; Aile Anayasa’mız. Burada şirket ilk kurulduğundan bu yana altı kardeşin zaman zaman kendi aralarında yaşadıkları beklentilerden oluşan bir kurallar listesi. Bu kurallar içinde; biz üçüncü kuşakların iş disiplini edinebilmesi için gerekli kurallar da vardı. Bizler üçüncü kuşak olarak; 14 yaşına gelen her aile meclis üyesi staja tabi tutulurdu. Yaz stajlarında önce iki hafta, 16-17 yaşlarına geldiğimizde 2 ay; bunun bir ayı üretimde, bir ayı ofiste veya mağazalarda satış personeli olacak şekilde; amacı bizlere iş disiplini kazandırmak olan stajlarımız vardı. Haliyle beklentiler de oluyor; ikinci ve üçüncü kuşakların bir araya gelmesiyle karşılıklı beklentiler de oluyor” ifadelerine yer verdi.